4 Mayıs 2016 Çarşamba

O'NUN İDEALLERİNİ YAŞATACAĞIZ Ziya Hepbir Başkanımızı son yolculuğuna uğurladık...

O'NUN İDEALLERİNİ YAŞATACAĞIZ

Ziya Hepbir Başkanımızı son yolculuğuna uğurladık...

Sendikamızın unutulmaz genel başkanlarından Ziya Hepbir, 5 Haziran'da saat 15.00'te Petrol-İş  Sendikası Genel Merkezi önünde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Camii'nde kılınan ikindi namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
(PETROL-İŞ, Basın Servisi 06.06.2012)
Sendikamızın unutulmaz genel başkanlarından Ziya Hepbir, 5 Haziran'da saat 15.00'te Petrol-İş  Sendikası Genel Merkezi önünde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Camii'nde kılınan ikindi namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sendikamız genel merkezi önünde düzenlenen törende bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, yaşamını işçi sınıfı mücadelesine adayan Ziya Hepbir'in yaşamının son günlerinde bile, hasta yatağında kıdem tazminatıyla ilgili gelişmeleri sorduğunu söyledi. Öztaşkın, Ziya Hepbir'in kendi döneminden başlayarak işçilerin kıdem tazminatı için mücadele ettiklerini, son nefesinde bile tüm sendikacıların ve işçilerin  kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı mücade etmeleri gerektiğini hatırlattığını bildirdi.
Öztaşkın, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlarım, genel başkanlarımızdan Ziya başkanımızı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Ziya başkanımız son yolculuğuna gitmeden evvel sendikamızı bir kez daha ziyaret etti. Çünkü O fiziki olarak Petrol-İş’ten ayrılsa da kalben, her an, her zaman Petrol–İş’in içinde oldu. O bizim büyüğümüzdü. Ailemizin en büyüğüydü. Ama en küçüğümüz kadar, örgütümüze yeni katılmış bir üye kadar heyecanlıydı, azimliydi, kararlıydı. Hiç bir zaman sendikal ideallerinden taviz vermeden, inandığı şeylerden taviz vermeden yaşamını sürdürdü. Son nefesine kadar bu idealler için mücadele ettti, elinden geldiğince. Hasta yatağında bile, “Sendikam için ne yapabilirim, işçi sınıfı için ne yapabilirim? Bu kıdem tazminatını biz ne şartlarda aldık. O 50’li yıllarda kıdem tazminatının kaldırılması için başlatılan kampanyalara karşı nasıl mücadeleler verdik? Bugün kıdem tazminatı hakkımızı elimizden alıyorlar. Nasıl birşey yapmayız? Nasıl sessiz kalırız” diye hergün bizi arıyordu, sitem ediyordu. Bazı kişilerin görevlerini yapmadığına dair sitemlerini bildiriyordu. İşte bu kadar inançlı, idealleri olan bir başkanımızdı. Bildiğiniz gibi O’nun yaşamı başlıbaşına anlatılması gereken bir hikayedir. Yakında yayınlanacak olan kitabında hayatını daha iyi bir şekilde okuyacağız ve öğrenme imkanı bulacağız.
O, yetim kaldı, Darülaceze’de büyüdü. Daha 12 yaşlarda çalışmaya başladı. 20’li yaşlarda işe girdi ve akabinde hemen sendikaya üye olarak sendikal mücadeleye atıldı. İşyerinde sendikayı örgütleme mücadelesine başladı. Sendikamızın kuruluş yıllarında sendikamızın içinde yer aldı ve 1953 yılında da sendikamızın genel başkanı oldu. O zamanlar adı İstanbul Akaryakıt İşçileri olan sendikamızı Türkiye çapında bir sendika haline getirdi. Türkiye’nin ilk milli, modern, çağdaş sendikalarından birinin yaratılmasında emekleri oldu. İşkolundaki bir çok sendikayı, dağınık, parçalı yapıları birleştirdi. Petrol-İş’in çatısı altında topladı. Sendikayı bir çocuğu gibi büyüttü, kendisinden sonra gelen kuşaklara devretti. O gerçekten de sendikamızın unutulmaz genel başkanları arasında yerini çoktan aldı. O, 1946’ların, ‘48’lerin bıçkın delikanlısı, ‘50’li, ‘60’lı yılların cevval sendikacısıydı. O dönemdeki bütün sendikal olaylara bakınız, tarihsel diye niteleyebileceğiniz olaylara bakınız. Bunların hepsinin içinde Ziya Hepbir başkanımız vardı. Kuruluş yıllarında vardı. O sendikanın gelişme yıllarında vardı. O ‘50’li yılların baskıcı, antidemokratik dönmlerinde vardı. 60’lı yılların hemen başlarında toplu sözleşme hakkının, grev hakkının elde edilmesi için verilen mücadelelerde vardı. O mitinglerde vardı, direnişlerde vardı, grevlerde vardı. 
O, işçi sınıfının en güzel dayanışma örneklerinden biri olan Paşabahçe işçilerinin grevinin Grev Komitesi Başkanı oldu ve grevi diğer sendikalarla birlikte bizzat yürüten sendikacı oldu. Ve tarihe işçi sınıfının sendikal dayanışmasının en önemli örneklerinden birini armağan etti. Sendikacılığın gelişimi için hiç bir siyasi ayırım, fark düşünmeden kendi dünyaya bakış açısını, felsefesini bir tarafa bırakarak sadece ve sadece işçiler için, işçi sınıfının özgürleşmesi için, eşitlik için, adalet için, demokrasi için, işçi sınıfının daha fazla haklar elde etmesi için, yani emek için mücadele etti. Son nefesine kadar da bu mücadelesinden ödün vermedi. Her bakımdan örnek bir insandı. Yaşamı örnek alınacak bir insandı. Özellikle günümüz sendikacılarına sesleniyorum; Ziya Hepbir’i tanısınlar. Kasetleri var izlesinler. Kitabı çıkacak; okusunlar. Gerçek bir sendikacının, sınıfa hizmetin, emeğe hizmetin nasıl olması gerektiğini Ziya Hepbir’in yaşamında göreceklerdir. Belki de bugün işçi sınıfına sahip çıkmayanlar, işçi sınıfının kazanılmış hakları ellerinden alınırken sesi çıkmayanlar utanacaklardır Ziya Hepbir’in yaşamını gördükleri zaman; belki de vicdanları sızlayacaktır. İşte Başkanımız böylesine Türkiye sendikal hareketi için önem arzeden bir insandı, sendikacıydı. O’nun önünde örgüt olarak saygıyla eğiliyoruz. Gözün arkada kalmasın sevgili Başkan. Devrettiğin o bayrağı nasıl ki senden sonra gelen İsmail Topkar, Cevdet Selvi, Münir Ceylan, Adnan Özcan, Bayram Yıldırım başkanlar en yükseklerde taşımışlarsa biz de en yükseklere taşıyacak ve bizden sonra gelenlere de bu şekilde devredeceğiz. Onlar da bu bayrağı en yükseklerde taşıyacak ve Petrol-İş Sendikası Türkiye’nin en önemli sendikaları arasında yer almaya devam edecektir. Çünkü senin ilkelerini, senin inançlarını, senin kararlılığını, senin mücadele azmini, senin ideallerinin yaşatmaya senin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Eşi Fikriye Hepbir, oğlu Çetin Akar Hepbir, torunları, yakınları, dostları burada...Sendikacı, emek dostları burada. Onu seven hepsinin başı sağolsun, örgütümüzün başı sağolsun diyorum” diyorum.”

Öztaşkın'ın konuşmasından sonra Ziya Hepbir'in oğlu Çetin Akar Hepbir, eski genel başkanlarımızdan İsmailTopkar,  Tes-İş Sendikası Eski Genel Başkanı ve Milletvekili Enver Turgut ve Petrol-İş'in 60 Yılı Belgeseli yapımcısı ve yönetmeni Özgür Arık birer konuşma yaptılar.
Ziya Hepbir ile ilgili genel merkezde ve Zincirlukuyu'da düzenlenen törenlere, Petrol-İş eski genel başkanları İsmail Topkar, Adnan Özcan, Bayram Yıldırım, TOLEYİS  Genel Başkanı Cemail Bakındı, Deri-İş Eski Genel Başkanı Yener Kaya, Türk-İş Eski Genel Başkanı Salih Kılıç, Kristal-İş Genel Eğitim Sekreteri Polat Akbaş, Enerji-Sen Eski Genel Başkanı Orhan Erçelik, Harb-İş Eski Genel Başkanı Kenan Durukan, KİPLAS Genel Başkanı Refik Baydur,  Sendikacılar Derneği Genel Sekreteri Adnan Başaran, Petrol-İş'in 1966-68 dönemi Hukuk Müşaviri Av. Cengiz Abbasgil, DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK- Tekstil Genel Başkanı Rıdvan Budak, Belediye-İş Sendikası Eski Genel Başkanı Fuat Alan, DİSK Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Hüseyin Denizci (OLEYİS), Teksif Eski Genel Sek. Vahap Güvenç, Toleyis Eski Gen. Teşk. Sek Faik Aksavaş, Teksif Sendikası Eski Marmara Bölge Temsilcsi Rıdvan Yüzoğlu, TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, gazeteci yazarlar Şükran Soner, Atilla Özsever, Doç. Dr. Aziz Çelik, Kristal-İş'ten ve diğer sendikalardan emek dostları, Petrol-İş Sendikası genel merkez yöneticileri,  şube başkanları, şube yöneticileri, temsilciler, üyeler, Petrol-İş çalışanları, işçiler, emekçiler katıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder